-
1 boğaz derdi
а) забо́та о хле́бе насу́щномб) приготовле́ние еды́ -
2 boğaz
го́рло (с) го́рлышко (с)* * *1) го́рло, гло́ткаboğaza inmek — поража́ть го́рло ( о катаре)
boğaz olmak — боле́ть - о го́рле
2) го́рло, го́рлышкоşişenin boğazı — го́рлышко буты́лки
3) у́зкий го́рный прохо́д, дефиле́, горлови́на, уще́лье4) проли́в5) разг. едо́к, иждиве́нец6) еда́ и питьё, пропита́ниеboğazınız da bizden — а пита́ние за наш счёт
••- boğazından artırmak
- boğaz boğaza gelmek
- boğaznı çıkarmak
- boğaz derdi
- boğazını doyurmak
- boğazına durmak
- boğazında durmak
- boğazına düşkün
- boğazı işlemek
- boğazına kadar borca girmek
- boğaz kavgası
- boğazında kalmak
- boğazından kesmek
- boğazı kurumak
- boğaz ola!
- boğazına sarılmak
- boğaz tokluğuna çalışmak
- boğazını yırtmak
См. также в других словарях:
boğaz derdi — is. 1) Geçim için uğraşma 2) Yemek pişirme, hazırlama sıkıntıları … Çağatay Osmanlı Sözlük
boğaz — is. 1) Boynun ön bölümü ve bu bölümü oluşturan organlar, imik, kursak Ses, ciğerlerde biriken havanın boğaza çarpması demektir. Ö. Seyfettin 2) Şişe, güğüm vb. kaplarda ağza yakın dar bölüm Şişenin boğazı. Testinin boğazı. 3) İki dağ arasında dar … Çağatay Osmanlı Sözlük
dert — is., di, Far. derd 1) Üzüntü Gündüz ya bir yere sokulup uyur ya sessiz sedasız sokaklarda dolaşır. Fakat akşam oldu mu derdi teper. H. E. Adıvar 2) Hastalık Hastayım derdime verem diyorlar. F. N. Çamlıbel 3) Ağrı 4) mec. Sorun, kaygı Ne var ki… … Çağatay Osmanlı Sözlük